17 Haziran 2014 Salı

Sebastian'a Mektuplar-1 "Bana Mutluluğun Resmini Çizebilir misin Sebastian?"

Rakı getir Sebastian... Salim kafayla çekilmiyor bu acun...

Dianne Dengel ne güzel çizmiş mutluluğun resmini. bebeler, nenesi ve dedesiyle musmutlu uyuyorlar.çatı akıyor tırıs gelir, mışıl mışıl bir uyku. benim neredeyse 2 yıldır özlemini çektiğim türden...


Geçenlerde konur sokakta sol kolumun altına sıkıştırdığım bir kitap yığınıyla, sefil ve amaçsız bir vaziyette dolanırken, amaçsızlığımdan ve sefaletimden gına gelmiş olacak ki bir kafeye oturmaya karar verdim. önümden insan sürüsü geçiyor resmen.ellerinde kpss kitaplarıyla hunharca koşan kişiler, okulu kırmış yeni yetme ergenler,ellerinde sigaralarıyla güle oynaya önümden akıp geçiyorlar.

Okulu kırmak bir özgürlüktür Sebastian, kenefte hiihhh annem geldi diyerek ciğerine ateş düşürüp, başına mayhoşluk vurduran yarım sigarayı sokakta özgürce içebilirsin, çünkü seni azarlayan veya seni sigara içerken yakaladıklarında kantinden gelen yanmış yağ kokusunun sindiği müdürün solitarie oynadığı odasına götüren zat-ı muhterem hocaların yoktur. sokakta karşılaşırsan mı? sokak özgürlüktür sebastian.ne olursa olsun sana hiçbir eşrefi mahlukat karışamaz...mı?

Hımm. karışamaz sanıyordum ben de. avanağım be Sebastian.

Sokaktan akan insan selinin orta yerinde, tam sütlü kahvemi dudaklarıma götürdüm ki...tak tak tak. ardı ardına patlayan üç ses. kafamın içinde patlayan şimşekler gibi adeta.tak tak tak-üç kere irkildim. ağzım yandı kahvenin sıcağından. süt de kaymak yapmış, hüpürt diye yuttum.dehşet verici bir andı. insan seli hızlandı, her yeri bastı.bu selin üzerinde bir bulut, gri, zehir gibi...

 hiihhh annem geldi diyerek içime çektim bulutun zehrini. sokakta özgür, amaçsız, sefil ben, liseden kalma kenef anılarımdan birini tekrar yaşadım. sokak kenefe döndü, gazı sigara misali çektim içime. hocalarıma baktım. yoktular. müdürün tost kokulu odası? hayır hayır o da yoktu. sokak hani özgürlüktü?

Sokak okul olmuş Sebastian. ellerinde copları pardon sopalarıyla bir ordu misali rap rap yürüyen hocalar. iyi de hocaların neden kaskları var?

Ankaranın ayazında saat 06.30'da uyanıp, sıcacık yatağından kalkıp, bayat yağ kokan koridorlara girmek nasıl bir histir bilir misin sebastian? ankaranın bok dondurucu soğuğunda, 07.45'ten 08.30'a kadar  okulun bahçesinde tek sıra halinde,müdürün şiirlerini dinleyip, 08.45'te anca sınıfa adım attığında soğuktan donmuş ellerin yanarken, rotring kalemine 07 tombo uç aramak nasıl bir histir bilir misin? çaaat! kapı açılır.içeriye 150 cm boyunda biri girer, beyaz önlüğüne kantin kokusu sinmiştir, sınıfı 1 aydır temizlenmeyen tost makinesinde 2 insan gücünde bir gürbüzün bastığı poğaça kokusu kaplar.miden bulanır sebastian. defalarca yutkunursun. asıl kusma noktasına ise tahtaya şu acımasız hakaret dolu sözler yazılınca gelirsin;

Ders: Matematik
Konu: Trigonometri

oldum olası nefret ederim cebirden. midem bulanır. iki kere iki kaç eder sorusu bana hakaret gibi gelir.aşağılandığımı hissederim.

- söyle bakalım 1233 numara, sinus üzeri kosinus (nasıl yazıldığına dair hala bir fikrim yok) kaçtır? çık tahtaya! çöz!
-...
-evladım cevaplasana soruyu!
-eee üüü hocam eeee hımmm b...be...ben...
-otur! SIFIR!

karnede kocaman, yuvarlak bir sıfır!

Hayata dair bildiğin ne varsa o tahtaya çıktığın anda kocaman bir SIFIR! sıfırsın! hem de en kocamanından! çarpma işleminde yutan eleman, toplama işleminde etkisiz eleman! yani her yönden olumsuzsun!  sınıf sessiz, içinde hezeyanlar mır mır mır mır mırıldanır dururken, kedilerin bir şeyden hoşlandıklarında çıkardıkları sesin aynısını sırana doğru yürürken çıkarırsın!

-otur yerine SIFIR!
-iyi ama ben 1233 değil miydim?
-hiçbir şeysin SIFIR! etkisiz ve yutan eleman!

Dianne Dengel'in tablosundaki bebelerden biri olmayı isterdim. her sabah o sınıfa girdiğimde gözlerimi kapatır, o tablonun içine girdiğimi ve mışıl mışıl uyuduğumu tahayyül ederdim...

...derken gözlerimi açtım. garson sokakta olay çıktığını, çevik kuvvetin gaz attığını ve içeri girmemin iyi olacağını söyledi. tam ayağa kalktım ki bir yerden bir ses geldi.

-otur yerine SIFIR!

2 yorum:

  1. Kalemine sağlık Deniz, maalesef her an canımızı sıkan gerçekleri hayal ettiğin bir resmin içine ne de güzel sığdırmış ve ne güzel anılarla aynı potada eritmişsinsin. Keyifle okudum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gizem beğendiğine çok sevindim ve ilgin için ayrıca memnun oldum:) çok teşekkür ederim :)

      Sil